Vanessastateofsoul
Bağımsızlıklarının 200. yılını kutluyorlardı 20 Kasımda. Büyük şenlikleri kaçırdım ama son gün sokaklarda yapılan Aztek dansına şahit olurken mutluluktan uçuyordum.
———————-
Teotihuacan turunu aldığım gün, şeker ötesi fransız bir kızla tanıştım. Au-pair’lik yapıyor. Kaldığı ailenin aşırı zengin olduğunu, korumasız kafalarını bile dışarı çıkartamadıklarını anlattı. Düşünün ki bir yere geç kaldıklarında, helikopterlerine binerek gidiyorlarmış. Dışardan ’ne kadar şanslı’ denilebilecek bu durumda, Julie, nerdeyse sıkıntıdan bunalıma girecek ruh halinden bahsetti. Hiç oraya ait hissetmemesinin yanısıra, paranın ne kadar mutsuzluk getirdiğinden, ailenin hiç evde olmayıp çocukları hep yalnız bıraktıklarından ve evde sürekli esen terör rüzgarlarından söz etti.
Şaşıranız var mı?
yaa bi dakka yaa!
her tıkladığüımda yeni bir post çıkıyor karşıma 🙂 tamam bende gezerken nerede bi internet cafe bulsam girer bişeyler yazardım bloğa ama senin ki biriktirmenin dik alası olmuş. fırsat bulunca 4-5 posttan aşağı iş çıkartmıyorsun 🙂
bu fransıza üzüldüm hakkaten. sürekli tedirgin bir yaşam filan hakikaten çekilir gibi değil. lakin hepsinden öte bunu yaşaması da kendi tercihi. olan yine o çocuklara olacak sanırım :\
bak tıklıcam yine bişey çıkarsa karışmam 🙂 korkuyorum yahu bildiğin..
Bu fransiz kiza hic sasirmadim, istedigin kadar paran olsun , 4 duvar arasinda nekadar mutlu olabilirsinki ? Baska is veya baska evde aupairlik bulamamismi ? Yazik : (