Bu turu pahabiçilmez kılan bir de insanlar vardı tabi.. Laura ile saatlerce sohbet ederek, derinleşerek bu güzelliklere bakmak, paylaşmak, birbirimizi beslemek..mmm… Laura, 21 yaşında, müthiş aklı başında.. Annesi, babası Çinli, ancak hep beraber Amerika’da yaşıyorlar. Kendisinin Arap kültürüne merakı var, o yüzden bunu okumuş, hatta şimdilerde yüksek lisansını almak için, başvurduğu okullardan cevap bekliyor. O kadar tutkulu ki, ailesinin de desteği ile tüm tatillerini, tek başına farklı ülkelere, kültürlere giderek, bir turist gibi gezmek yerine, Guatemala’da geçirdiği gibi sadece bir haftayi bile yerlilerin evinde kalarak yerlileşiyor. Mısır’da yaşadığı çok enteresan bir olayı paylaştı benimle, ben de sayesinde sizlerle… Bir gün sahilde meditasyon yapıyormuş. Dalgaların sesine kapamış gözlerini, oturmuş yumuşak kumların üstünde saatlerce. Gözünü açtığında bir bakmış ki, yerlinin teki masturbasyon yapıyor O’na bakarak karşısında. O kadar ürkmüş ki ağlayarak kaçmış oradan. Ve ilk bulduğu dükkana girip bir bardak su istemiş. Saolsunlar, markettekiler O’na çok iyi bakmışlar. Yoğun miktarda adam adına özür dileyerek, kendini iyi hissedene kadar orada kalması için rahat hissettirmişler. Beni en çok etkileyen, Laura’nın olaya bakış açısıydı. Henüz 20 yaşına bile gelmemişken bu olayı yaşamış olmasına rağmen, asla kötü bir tecrübe olarak anlatmıyor olayı. Anlayabiliyor onları, empati yapıyor ve diyor ki ‘evlenene kadar seks yapamıyorlar ve evlenmek için ev almak durumunda kaldıklarından, onu da çok geç yapıyorlar, anlamak lazım’. Olgunluğuna hayran kaldım, kendisine de..

***

70 yaşındaki Pat’den daha önce de bahsemiştim, biraz daha paylaşayım.. Seyahat etmeyi her zaman çok seven Pat, geçtiğimiz seneye kadar kocasıyla birlikte yaptığı bu uzun, cesur ve backpacker tadında yaptığı yolculukları, geçen sene kocasını kaybettikten sonra tek başına yapmayı sürdürmüş. Bu Yol’ların birinde yaşıt arkadaşı Martha ile tanışmış. Şimdi ise beraber geziyorlar ve çok tatlılarrrr ve çok mutlular! Birbirlerini buldukları için ne de şanslılar.. Yaşam, onlar için hiç bir zaman sona ermeyecek gibi..

***

Livingston’a giderken, bir aile ile birlikte seyahat ettim. 5 ve 9 yaşlarında 2 çocuklarıyla birlikte bu Yol’u yapan Fransız aile, 2 ay boyunca Güney Amerika’da backpacking yapıyordu. ‘Zor olmuyor mu?’ diye sorduğumda, beklediğimin tam tersini cevap olarak aldım. Şimdiki büyük kızları 5 yaşındayken, 1 ay Hindistan’ı gezmişler. O zaman da, bu zaman da, hep beraber çok büyük keyif alıyorlardı. Çocukların onlardan çok daha kolay her koşula adapte olduğunu ve anlayacak yaşta oldukları için de, onlara çok değerli bir katkı sağladıklarını anlatıyorlardı. Darısı bence hepimizin başına! Benim bile sıkıldığım bu minibüs yolculuğunda, şarkı söylemek ve gülmek dışında çıtları çıkmayan bıcırıklar, çok şanslılar, öyle değil mi?