(24-31.03.2010)

Zamanında Inka’ların tarihi başkenti olan Cuzco, bugün Peru’nun tarihi başkenti.

Bugünkü kiliseler de mesela eskiden Inka tapınaklarıymış. Elbette yine ispanyolların işi.

1983’de Unesco mirasi kalıntı listesine girmiş.

Senede yaklaşık 1,5 milyon misafiri oluyormuş (bu rakkamı tabi Machu Picchu’ya borçlu).

calles (10)

calles (12)

Dağlarla çevrili, dolayısıyla yeşilinden de yoksun bırakmayan Cuzco, mavi ve yeşil pencereli bembeyaz evleri ile, ‘yazlık ev’ koduma güzel bir istina yapıyor.

Rengarenk giyinmiş yerliler, oley ki çoğunlukta. Yine uzun siyah saçlarını ortadan ikiye ayırıp örmüş köylüler, bu sefer bir de örgülerini birbirlerine bağlamışlar. Bebekleri sırtlarında, küçük masalarında ne varsa buldukları, satıp, para kazanmaya çalışıyorlar.

Zamanında din ve devlet meselelerinin görüldüğü Cuzco’da, bugün, malesef eski geleneklerin, modern Peru hayatıyla nasıl eridiğini de gözlemlemek mümkün oluyor. Machu Picchu turlarından da kaynaklanıyor olsa gerek.. inanılmaz bir rekabet ve akabininde sokağa taşmış, pazarcı misali kovalayanlar oluyor. Restoran ve spa sahipleri de bu trendi takip etmiş,

Nightlife:

aynı şey, gece hayatı için de geçerli. Birbirlerinin bile önüne geçmeye çalışan miçolar, seni sokaktan toparlayıp götürecekler neredeyse.. ama ama ama..  Yine de tüm zahmetlere değiyor o canlı ötesi, bir kişinin bile oturmayıp, herkesin her şekil dans ettiği, danstan zevk alan hayatı görmeye! Angelitos adlı bar, bunlardan sadece biri!

Latin Amerika’nın sanırsam en sevdiğim yanı bu! Çünkü şahsen ben de, (müzik dinleme harici) dans etmek için gece kulubüne gidenlerdenim. Ve haliyle çoktur hasretim böyle sahnelere!!!

Ukuku’s Pub’da, her gün farklı bir canlı grup çıkıyor yummmyyyy. Zaten duvarlarına yapmış oldukları sanat bile, sizi saatlerce orada tutmaya yetebiliyor.

Biz şahsen Tecsecocha (böyle güzel isimleri bir yazıyor, bin sayıyorum, bayılıyorummm tecsecocha-tec..) adlı, araç girmeyen sokağı, baya bir beğenip, neredeyse her gün ziyaretine gittik. Los Perros ise favori mekanımızdı. Roots da burda.

Kintaro sushi diye bir restorana gittik. Ayıp mı söylemesi :p Türkiye’de yediğiniz sushi’nin neredeyse 4te1i fiyatına, hem de çok şık bir atmosferde, müthiş lezzetli ve kaliteli bir seremoni gerçeklerebiliyorsunuz…

Peru’nun folklörik dansını görmek için Centro Qosqo de Arte Nativo’da, daha önce bahsetmiş olduğum bir penyaya da gittik. …

Görülesiler:

Şehrin içindekiler:

Mercado

Plaza de Armas

calles (11)

Qorikancha

Museo de Arte Precolombino

Museo Inka

Museo de Arte del Arzobispado

Rio Urubamba, Rio Apurimac veya Rio Tambopata’da rafting yapabilirsiniz…

Dışındakiler:

Saqsaywaman

Q’enqo

Tambomachay & Pukapukara

The Sacred Valley

Aguas Calientes

Ve tabiki Machu Picchuuuuuu…