PANAMA CITY
Kontrastların şehri Panama City
Bir tarafta Miami gibi aşırı gelişmiş ve kocaman gökdelenler, diğer bir ucunda ise Havana resimlerini andıran küçücük rengarenk eski koloniyel binacıklar hatta gecekondular..
Panama Kanalı sayesinde, Orta Amerika’nın en gelişmiş şehri olmuş durumda.
Sokak yemeği olarak, deniz mahsüllü risotto satmalarına bu anlamda belki de şaşmamalı.
Görülesiler:
Casco Viejo
Parque Natural Metropolitano
Causeway
Panama Kanalı
(305m uzunluğunda, 33,5m genişliğinde olan bu kanala gemiler ağırlığı kadar ücret ödüyor. Ortalaması 30.000usd’yı bulan bedel için şimdiye kadar en yüksek ödenilen miktar, 2001 yılında 90.000 ton ağırlığında olan fransız bir gemi tarafından verilmiş – 200.000usd. En düşük meblağ ise, 0,36usd ile 1928’de Richard Halliburton tarafından verilmiş. Çünkü kendisi yüzerek geçmiş 🙂
Accomodation: Luna’s Castle ve Mamallena önerebileceğim hostellerden
Ancak Panama şehrinde biz çok şanslıydık çünkü sevgili arkadaşım Ari bize evini açtı ve bize çok iyi baktı. Sıcak duş, mis kokan çarşaflar, dolgun havlular, çamaşır makinesi, klima, büyük ekran tv… uzun zamandır görmediğimiz lüksler olduğundan, kendimizi 5 yıldızlı otelden çok daha iyi hissettirdi. Özellikle buraya gelirken yaşadığımız fena geceden sonra Kath’e çok iyi geldi, bolca dinlebebildik. Tekrar teşekkürler Ari’cim, sayende çok güzel bir 4 gün geçirdik ve seni şimdiden özledim:)
Comments are closed.
Recent Comments