4 gunde, 2 sehir ve cevresinde, belki de gezilebilecek tum yerleri gezmemize ragmen, Nepal’i maalesef Hindistan kadar taniyamadim. Ara ara Hindistan’i dusunuyorum, onu oldugu gibi sevmeyi seviyorum. Mukemmel olmamasi mukemmel bence. Hep fotograf cekerken ona dikkat ediyordum. Bana guzel gelen sari sacli mavi gozlu turistler degil, bu kaosun icinde yasayip da, yine de hayatindan bezmeyen koyu tenli insanlarin, aslinda ne kadar renkli olduklari, ic ve dis guzellikleri, enerjileriydi pahabicilmez olan.

Isin kotusu, simdiye kadar gezdigimiz tum yerler Turkiye’den cok daha fakir ve pis ve kalabalik ve kokulu ve duzensiz ve alisveris merkezi, sinema, eglence adina da hic birsey yok. Uzerime alacak dogru durust tek bir sey bile bulamadim (Goa haric ki o da dedigim gibi Hindistan degil). Ama neden bizim memleketin insanlari bu kadar sinirli, bu kadar mutsuz? Nepal’de sadece 11 saat elektrik olmasi bile yerlilerin sikayet etmesine olanak vermiyor. Hindistan’daki trafik sistemine inanamazsiniz. Sistem yok. Herkes her yonden durmaksizin kornaya basarak geliyor ama yine de bir kavga gormedim 1 ay icinde! Istanbul’da her gun kac tane goruyoruz, yasiyoruz.. Ne yazik ki elimizdeki degerlerin hic farkinda degiliz. Acikcasi ben de degildim. (Gerci isi biraktiktan sonra Istanbul bambaska guzel geldi.) Dilegim, tekrar icinde kaybolmamak!

Hoscakal Nepal. Ogrettiklerin, verdiklerin ve essizliklerin icin cok tesekkurler.

Seni de ilerde daha derinden tanimak dilegiyle…

Namaste